-Erken Teslim Konut Edindirme Sözleşmesi ve Vade Ortası Araç Edindirme Sözleşmeleri (Organizasyon Ücreti)
Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, Tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmeyi ifade etmektedir.
Ön ödemeli taksitle satış, alıcının taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı alıcıya devretmeyi üstlendikleri satıştır.
Bu şekilde ev veya araç sahibi olmak isteyen kişiler kendileri gibi ev almak isteyen diğer kişilerle bir gruba dahil olurlar. Gruptaki kişilerin her ay düzenli olarak ödedikleri taksitler bir havuzda toplanır. Daha sonra bu gruba katılan kişiler çekiliş ile sıra kendilerine geldiğinde, çekilişsiz modeli tercih ettiler ise sözleşmede kararlaştırılan sürede evlerini veya araçlarını teslim alırlar. Ayrıca sisteme katılmak isteyen kişilerin, şirket ile sözleşmeyi imzaladıktan sonra şirkete organizasyon bedeli adı altında bir ödeme yapmaları gerekmektedir.
Sisteme katılan kişiler sözleşmenin imzalanmasını takip eden on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin tasarruflu finansman sözleşmesinden cayma hakkına sahiptirler. Cayma hakkının kullanılması halinde şirket, organizasyon ücreti dahil, aldığı tutarın tamamını cayma kararının bildirilmesinden itibaren on dört gün içinde iade etmekle yükümlüdür.
On dört günlük cayma hakkının geçmesinden sonra sisteme katılan kişiler herhangi bir sebeple sözleşmeyi fesih haklarını kullanmak istediklerinde düzenli olarak ödediği taksitler toplu bir şekilde ortalama 2 ay sürede kendilerine iade edildiği halde organizasyon bedeli altında alınan ücret şirket tarafından, sözleşmede bulunan ve ödenen organizasyon bedelinin hiçbir suretle iade edilmeyeceği maddesinden bahisle iade edilmemektedir.
1)ORGANİZASYON BELEDİNİN İADE EDİLMEMESİ SORUNU?
07.03.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7292 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. Maddesi ile organizasyon bedelinin tacirin en temel hakkı olduğunu gösterir mühim bir yenilik söz konusudur. Dolayısı ile ilgili kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki uyuşmazlıklarda organizasyon ücreti iadesi yapılmayacaktır.
Ancak tasarruf finansman şirketleri, tasfiyeleri hâlinde tasarruf sahiplerine ödenmek üzere, tahsil ettikleri organizasyon ücretlerinin binde beşini gelir hesaplarından ayırmak zorundadırlar.
İlgili Kanun hükmü 07.03.2021 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu tarih öncesindeki uyuşmazlıkları kapsamamaktadır. Ayrıca ilgili kanunun organizasyon ücretinin iadesinin yapılmaması hükmünü içerir maddesi TKHK ve BK ilgili maddeleriyle çelişir nitelikte olup bu hususta kanun koyucuyla aynı görüşte bulunmamaktayız.
Şöyle ki;
Şirketler tarafından sisteme katılan kişilerle yapılan sözleşmeler ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, şirket tarafından müzakere edilmeden tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir.
Türk Borçlar Kanunu “Yazılmamış Sayılma” kenar başlıklı m.21/1’e göre; karşı tarafın menfaatine aykırı Genel İşlem Koşullarının sözleşme kapsamına girmesi için,
1- Karşı tarafa açıkça bilgi verilmesi,
2- İçeriğini öğrenme imkanı sağlanması,
3- Karşı tarafın da bu koşulu kabul etmesi gerekir.
Şirketler tarafından matbu olarak hazırlanan ve sisteme katılan kişilere müzakere fırsatı sunulmadan imzalanan bu sözleşme hükümlerinin yazılmamış sayılması gerekmektedir.
Ayrıca ilgili sözleşme maddesi Tüketiciyi Koruma Kanunu kapsamında değerlendirildiğinde de tüketiciyle müzakere edilmemiş olması, sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olması sebebiyle de haksız şart olarak değerlendirilecek ve kesin olarak hükümsüz olacaktır.
Organizasyon ücreti adı altında alınan henüz karşılığı olmayan, peşin yapılan ödemenin(organizasyona katılan kişi için şirket tarafından herhangi bir masraf yapıldığının kanıtlanmaması durumunda) sistem içinde kaldığı dönemle orantılı olarak organizasyona katılan kişiye iade edilmesi gerekmektedir.
2)AÇILAN DAVALARDAKİ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
07.03.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7292 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 16. Maddesi uyarınca uyuşmazlık halinde tüketici hakem heyetlerinin veya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiş olup bu konudaki uyuşmazlık giderilmiştir.
Ancak 07.03.2021 tarihinde yürürlüğe giren kanun öncesi döneme ait uyuşmazlıklarda mahkemeler arasında görev uyuşmazlığı bulunmaktadır. Tüketici Mahkemelerinde açılan davalarda kimi mahkeme kendini görevli görerek davayı görürken bazı Tüketici Mahkemeleri konuyla alakalı Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle davayı usulden reddetmektedir.
Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder. Organizasyona katılan kişi konut ve araç edinmek isteyen tüketici konumundadır.
Tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Organizasyona katılan tüketici ile satıcı-sağlayıcı olan şirket arasındaki ilişki bir tüketici işlemidir. Dolayısı ile bu tüketici işlemindeki uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ise Tüketici Mahkemeleri olacaktır.
Uyuşmazlıkla ilgili ofisimizce Tüketici Mahkemesinde açılan bir davada mahkeme görevsizlik sebebiyle usulden red kararı vermiş olup istinaf başvurumuz neticesinde İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararını bozarak dosyanın mahkemesine iadesine karar vermiştir.
Av. Oğulcan PEHLİVAN
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1915
KARAR NO : 2021/2365
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : (34955)
ÜYE : (35775)
ÜYE : (35188)
KATİP : (268759)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2021
NUMARASI : 2021/136 E – 2021/349 K
DAVACI :
VEKİLİ : Av. OĞULCAN PEHLİVAN – Dumlupinar Mah. Yumurtaci Abdıbey Cad. Teknık Yapi Concord 1. Etap A Blok Kat:4 Daıre:37 Kadıköy/ İSTANBUL
DAVALI : XXX GAYRIMENKUL YATIRIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile ile davalı arasında 13.06.2020 tarihinde XXX sözleşme numaralı ‘’Tasarruflu Erken Teslim Konut Edindirme Sözleşmesi’’ ve YYY numaralı ‘’Çekilişli Vade Ortası Araç Edindirme Sözleşmesi’’ organizasyonlarına sağlanan hizmetten yararlanmak amacıyla kaydolduğunu, davacının XXX numaralı ‘’Çekilişli Vade Ortası Araç Edindirme’’ sistemine kayıt olarak yararlanmak için KDV dahil 7.600,00 TL organizasyon bedeli ile birlikte toplamda 33.408,00 TL, YYY sözleşme numaralı ‘’Tasarruflu Erken Teslim Konut Edindirme’’ sistemine kayıt olarak ise sözleşme gereğince KDV dahil 7.200,00 TL organizasyon bedeli ile beraber toplamda 15.652,51 TL tutarında ödeme yaptığını, davacının noterde çekilen kura sonucunda sıranın kendisine gelmesiyle konut için hak sahibi olsa da davalının müvekkilinden ikinci bir kefil talebinde bulunduğunu, davacının ikinci bir kefil bulabilmesi mümkün olmamakla beraber pandemi sebebiyle ağırlaşan taksit miktarlarını da ödemede güçlük çekmesiyle müvekkilinin sözleşmeden cayma hakkını kullanmak istemiş olduğunu, davalı XXX Gayrimenkül tarafından iletişime geçildiğinde sözleşme hükümleri uyarınca üyelikten ayrılık halinde organizasyon ücreti adı altında alınan paranın iadesinin yapılmayacağı belirtildiğini beyanla Peşin ödenen ‘’tasarruflu Erken Teslim Konut Edindirme Sözleşmesi’’ ve ‘’Çekilişli Vade Ortası Araç Edindirme Sözleşmesi’’ ücretlerinin işlemiş olan faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin sui generis nitelikte, vekâlet benzeri bir sözleşme olduğunu, dava konusu sözleşme hükümlerinin anlaşılabilmesi için öncelikle “elbirliği ile konut sahibi olma sistemi”nin anlaşılması gerektiğini, davalı şirket ile davacı arasında “tasarruflu erken teslim konut edindirme sözleşmesi” imzalandığını, söz konusu sözleşmenin, kanunda özel olarak ele alınmayan ve kendine özgü hükümler barındıran vekalet sözleşmesi benzeri bir sui generis sözleşme olduğunu, davacı tüketici konumunda değil iştirakçi konumunda olduğunu beyanla görev yönünden davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından; “… söz konusu sözleşmede davacının iştirakçi olarak yer aldığı ve davalıya organizasyon katılım bedeli ile peşinat veya taksitler halinde konut bedeli olarak ödeme yapması karşılığında konut bedelinin davalı şirket tarafından finanse edildiği, iştirakçinin bu şekilde ödemeyi tamamlamasının ardından konut edinmesini sağlayan bir sözleşmede tüketici konumunda olmadığı, davacının organizasyona iştirak eden ve organizasyondan yararlanan kişi olduğu, bu haliyle davacının 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfının bulunmadığı ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünün 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı” gerekçeleriyle
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/C, ve 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığı nedeni ile DAVA DİLEKÇESİNİN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde dosyanın görevli nöbetçi BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf başvurusunda özet olarak; uyuşmazlıkta görevli mahkemenin tüketici hakem heyeti ve mahkemeleri olduğunun 7 Nisan 2021 tarihli Tasarruf Finansman Şirketlerinin Kuruluş Ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelikte düzenlendiğini, tüketici mahkemesinin söz konusu sözleşme ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görev bakımından farklı kararlar vermesinin hukuki belirlilik ilkesine aykırı olduğunu, emsal olarak sundukları kararlarda mahkemelerin uyuşmazlıkları ” tüketicinin çekilişle konut edindirme sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi ” olarak nitelendirerek karar verdiklerini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, Tasarruflu Erken Teslim Konut Edindirme Sözleşmesi ve Çekilişli Vade Ortası Araç Edindirme Sözleşmesi gereğince ödenen bedellerin iadesi talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık ise davaya konu sözleşmelerden kaynaklanan ihtilafların tüketici mahkemesinin görevine girip girmediği noktasındadır.
Dava konusu sözleşmelerin konut ve araç edinme amaçlı olarak düzenlenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir.
Davacı konut ve araç edinmek isteyen tüketici konumundadır.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davacı (tüketici) ile davalı (satıcı-sağlayıcı) arasında 6502 sayılı kanun kapsamında bir tüketici işleminin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Benzer nitelikteki uyuşmazlıkla ilgili olarak Yüksek yargıtay 3. HD 2016/13017 E- 2018/681 K sayılı kararında, işlemi tüketici işlemi olarak niteleyerek yargılama yapan tüketici mahkemesi kararını esastan inceleyerek karara bağlamıştır.
Bu itibarla, davacının istinaf isteminin kabulüyle HMK 353/1-a.6 maddesi gereğince karar kaldırılarak işin esassının incelenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/09/2021
Başkan Üye Üye Katip
34955 35775 *35188 268759
organizasyon ücreti organizasyon ücreti organizasyon ücreti #organizasyon ücreti #tasarruf finansman kadıköy avukat kadıköy hukuk bürosu etyo hukuk